Gazete Güncel- Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde teğmenlerin ettiği yemin bir kesim tarafından hedef haline getirildi. Teğmenlerin “Laik, demokratik Cumhuriyet’e uzanacak eller karşılarında bizi bulacak” ve “Kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır” sözlerine MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, destek verdi. Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli teğmenleri hedef aldı.
Kara Harp Okulu‘nun mezuniyet töreni ülkenin bir numaralı gündemi oldu. Sebebi ise tören sonrası ant içen 960 mezun teğmenden 400’e yakınının, yaklaşık bir saat sonra ettiği geleneksel subaylık yemini.
Resmi törenin ardından kılıçlarıyla bir araya gelen teğmenler, dönem birincisi olan Teğmen Ebru Eroğlu eşliğinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıktan sonra bir ant daha içtiler.
Bu yemindeki “Laik, demokratik Cumhuriyet’e uzanacak eller karşılarında bizi bulacak” ve “Kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır” gibi ibareler kimi kesim tarafından hedef haline getirildi.
MHP ÖNCE SAHİP ÇIKTI
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ise teğmenleri destekleyen bir açıklama yapmıştı. Özdemir, “‘Genç Teğmenlerimiz kanun, nizam, amir ve başkomutanlarına sadıktır, vazifelerinin farkındadır. Bu gençler, Türkiye’nin beka mücadelesinin savunucuları olduğu kadar küresel ülkülerimizin de şerefli üniforma altındaki geleceğidir. Kendilerine güvenimiz tam” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ TEĞMENLERİ HEDEF ALDI
MHP’li Özdemir‘in ardından beklenmedik bir hamle geldi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni’ndeki yemin tartışmalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bahçeli, teğmenleri hedef alarak “Kanuni yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir. 30 Ağustos’u gölgeleyen, ülkemizi meşgul eden, hasımları ümitlendiren, istismar lobisini heyecanlandıran ikinci yemin hadisesinin her bakımdan netliğe kavuşması zorunludur” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
“30 Ağustos 2024 Cuma günü Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde, 72’si 14 farklı ülkeden gelen misafir öğrenciler olmak üzere 989 Harbiyeli mezun olmuştur.
190 yıllık bir geleneği kucaklayıp bugünlere ulaşan Harbiye Mektebi’nden yetişen her millet evladı göz nurumuz, istikbal ve istiklalimizin güvencesidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılan her subayımızın ince elekten geçirilip kıta görevlerine başladıkları bilinen bir husustur.
Üstelik mezun olan her subayımızın Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta heyetinin önünde, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmetler Kanunu’nun 37’inci maddesinde ifade ve ihata edilen yemini yüksek sesle icra ettikleri herkesin malumudur.
Ne var ki, bu seneki mezuniyet töreninin resmi safhası tamamlandıktan, Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte askeri ve sivil erkanın ayrılışından hemen sonra sayıları 300’ü geçen teğmenin kılıçlarını çekip bir başka yemini seslendirdikleri, nihayetinde bunun etrafında günlerdir mahsurlu ve bayağı polemiklerin üretildiği de açık bir gerçektir.
İlk başta sorulması gereken soru şudur:
Siyaset ve toplum gündemine oturan, medyada her gün otopsi raporu yazılan vaki yeminin gayesi nedir?
Buna kim ya da kimler karar vermiştir?
Kanunla belirlenmiş yemini müteakiben mezun subayların bir bölümünün dile getirdikleri yemine ihtiyaç duyulmasının mana ve maksadı nasıl yorumlanmalıdır?
Yeminler arasındaki bir bölünmenin gelecekte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde veya vatan savunmasında ayrılık ve aykırılık doğurmayacağının teminatı bugünden nasıl verilecektir?
Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz anılarını ve kutlu eserlerini istismar etmeye, bu çerçevede kutuplaşma dalgası oluşturmaya kalkışmamalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ortak değeridir, ilk Cumhurbaşkanımızdır, Milli Mücadele’nin yol başçısıdır.
Kanuni yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir.
Türk milletinin her evladı vatanı ve bağımsızlığı için canını seve seve vermeye hamd olsun hazır ve kararlıdır.
Hukuk ve demokrasinin hakim ve havi olduğu ülkelerde neyin nasıl olacağının ilke ve kuralları bellidir, üstelik kayıt altındadır.
Bunun dışında maceracı yaklaşımların, duygu tonu ağır basan adımların millet nezdinde rahatsızlıklar yaratacağı, spekülasyonlara yol açacağı, kuşkuları kamçılayacağı her türlü izahtan varestedir.
CHP’nin ve diğer yedeklerinin yemin meselesini istismara yeltenmesi, sokak röportajlarında millete hakaret eden edep yoksunlarını baş tacı etmesi elbette ahlaki ve demokratik bir ayıptır.
30 Ağustos’u gölgeleyen, ülkemizi meşgul eden, hasımları ümitlendiren, istismar lobisini heyecanlandıran ikinci yemin hadisesinin her bakımdan netliğe kavuşması zorunludur.
Milliyetçi Hareket Partisi bu meselenin yakından takipçisi olacaktır.”