Konusu, Okuyucu Yorumları, Özeti: Simyacı Kitap Analizi

Hepimiz, uykuya daldığımızda rüyalarla dolu bir yolculuğa çıkarız. Rüyalarımızda bazen farklı mekanlarda bulunur, farklı kişileri görür ve farklı emellere ulaşmaya çalışırız. Rüyalar iyi de olsa kötü de olsa, gözlerimizi açtığımızda bunların gerçek olmadığını anlarız. Peki rüyamızda gördüklerimiz gerçekleşirse ne olur? Rüyanızda gördüğünüz bir şey için, her şeyi geride bırakıp soyutlukların peşinden gider miydiniz? 

İşte kitapta bahsedilen Santiago karakteri tam da bunu yapıyor ve rüyasında gördüğü bir hazinenin peşine düşmeye karar veriyor. 1987 yılında Paulo Coelho tarafından yazılan alegorik eser, tam iki haftada tamamlandı. Kitaptaki yolculuğun aslında kendi içimize yaptığımız bir yolculuk olduğunu fark ettiğinizde, eserin bu kadar hızlı yazılmasının sebebini anlayacaksınız.

Toplam 188 sayfadan oluşan Simyacı, 26 dile çevrildi ve 42 ülkede yayınlandı. Sekiz milyondan fazla okuyucunun ruhuna dokunan bu yolculuğa başlamak için hazırsanız gelin kitabı birlikte inceleyelim.

Simyacı konusu

Kitabın ana karakteri Santiago, annesi ve babası ile yaşayan Endülüslü bir gençtir. Babası ve annesinin baskısıyla din eğitimleri alan Santiago, rahip olmak istemediğine karar verir. Santiago, incir ağacı altında ne zaman uyuya kalsa rüyasında kendisini gizli hazineye çağıran küçük bir çocuk görür.

Bu hazine Mısır Piramitlerinde yer almaktadır ve Santiago, Mısır’a gitmeye karar verir. Ailesine yollara düşmek istediğini belirttikten sonra karakterimiz, okulu geride bırakarak piramitlere doğru yola koyulur.

Karakter, yolculuğunda ilerlerken farkında olmadan içsel bir gelişim yaşar. Sonucunda, gerçek hazine Santiago’yu beklemektedir.

Simyacı kısa özeti

Santiago, gördüğü hazine rüyasından oldukça etkilenir ve ailesine bu hazinenin peşinden gideceğini söyler. Karakterin babası, ona bir miktar para verir ve bir sürü almasını ister. Santiago, sürüsünü alır ve maceraya atılır.

Maceranın başında, eski Salem kralı ile karşılaşır. Yaşadıklarını krala anlattıktan sonra kral, Santiago’un sürüsünü satın almayı teklif eder. Santiago, sürüyü krala satar ve kraldan iki adet büyülü taş alır. Taşlardan biri siyah biri beyaz renktedir. Beyaz olan taşın ‘’Evet’’ siyah olan taşın ise ‘’Hayır’’ anlamına geldiğini belirten kral, karakterimize zorda kaldığında bunları kullanması gerektiğini söyler. 

Kralın tavsiyesine uyan Santiago, yolda Arap biriyle tanışır ve maalesef bütün parasını bu kişiye çaldırır. Beş parasız kaldıktan sonra, bir kristal tüccarının yanında çalışmaya başlar ve yaklaşık 6 ay burada işe devam eder.

Yeteri kadar para biriktirdikten sonra yola koyulmaya karar verir ve yolda İngiliz biriyle tanışır. Bir Simyacı aradığını söyleyen İngiliz adam, Santiago ile birlikte yola koyulur ve onu Simyacıya götürür. Simyacı, Santiago’ya birkaç öğüt verir ve yoluna devam etmesi gerektiğini söyler. Ardından karakter Fatima isimli bir kızla tanışır ve ona aşık olur. Birçok zorlukla karşılaşsa da karakterimiz bir süre sonra rüyasında gördüğü yere ulaşır. Mutluluk gözyaşlarıyla birlikte, hazinenin gömülü olduğu yeri kazmaya başlar. Saatler sonra kan ter içinde kalan Santiago, aslında gerçek hazinesine çoktan ulaştığını fark eder. Aniden gözlerini açan karakter, incir ağacının altında uyuduğunu ve tüm bunların rüya olduğunu fark eder. Etrafına baktığında ise rüyasındayken kazdığı toprakta hazine olduğunu görür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Simyacı kitap analizi (Kitapta ne anlatılmak isteniyor?)

Kitapta vurgulanmak istenen konu, aslında hazinenin tamamen içimizde olduğudur. Herkesin bir hazinesi vardır ve bu hazineye ulaşmak yalnızca bilgelik ve dinginlik ile gerçekleşir. İç sesini dinlemek ve değişim için cesaret gösterebilmek aslında hazineye giden yolu temsil eder.

Santiago’nun yolculukta ‘’Evet’’ ve ‘’Hayır’’ kelimelerini kullanarak kendi kararlarını vermesi gerektiğini öğrenmesi, karakter gelişiminin başladığı yerdir. Her zaman iç sesimizi dinleyerek, evet veya hayır diyebilmeyi bilmemiz gerekmektedir.

Karakterin yolda hırsızlığa uğraması, 6 ay boyunca çalışması, aşık olması, simyacıdan birçok öğüt alması ve İngiliz ile fikir alışverişi yapması asıl hazinenin ta kendisidir. Mühim olan, yolun sonu değil yolda benliğine kattıklarındır. 

Karakterimiz, rüyasında yolculuğa çıkarak karakter gelişimini tamamlıyor ve asıl hazinenin kendisi olduğunu fark ediyor. Oldukça felsefi bir biçimde yazılan kitabın dili sade ancak metaforları ağırdır. 

Simyacı kitap yorumları

‘’Kitap kurgusal ve fantastik bir anlatıma sahip ilham verici bir kitap. Bu dünyada ortaya çıkan her yaşamın bir amacı olduğunu dile getiriyor. Bizim amacımız bulmak ve bunu başarmak için çalışmaktır.’’

Yazan: @MrPersonne

‘’Bu şaheser beni aşırı derecede etkiledi. Sanki kitap insan vücuduna bürünüp bana nasihat veriyormuş gibi hissettirdi.’’

Yazan: @furkandemirell0

Kitaptan alıntılar

‘’İnsan sevince nesneler daha çok anlam kazanıyor.’’

“Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım? Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın.’’

“İnsan sevdiği için sever. Aşkın hiçbir gerekçesi yoktur.”

“Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun.”

‘’Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum.’’

İlginizi çekebilir:

Konusu, Özeti, Okuyucu Yorumları: Cesur Yeni Dünya Kitap Analizi

Harper Lee’den Pulitzer Ödüllü Bir Eser: Bülbülü Öldürmek Kitap Analizi

Ray Bradbury’den Bir Distopya Klasiği: Fahrenheit 451 Kitap İncelemesi